7 Mayıs 2009 Perşembe

Gönüllerin barcalayıcısı!


Dün geceki Chelsea-Barcelona maçını izledikten sonra şu yorumu yaptım, bunların oynadığı futbolsa bizim Türkiye'de 30 haftadır izlediğimiz şey ne?
Kötü bir demo mu?
Başarının diğer adı olan Guus Hiddink'in idaresindeki Chelsea, bulduğu sürpriz golle öne geçti. Sık sık İlker Yasin tarafından başımıza kakılan Hiddink'in "Bu sene finale çıkmazsa bu kadro bir daha çıkamaz" cümlesi çok doğruydu.
Gelen sürpriz golün ardından sonra Pep Guardiola'nın yıkıldığını gördük. Başka planı olmayan Guardiola, takımının son dakikalardaki golü ile çocuklar gibi şendi.
Ancak maçın son dakikalarında yaşanan itirazlar, Drogba'nın hakemin üzerine yürümesi, Bosingwa'nın "Bu hakem satılmış" demesi hiç yakışmıyordu. Herkesin, "Şunların eline ne kadar istiyorlarsa verelim, senede 2 kere toplanıp oynasınlar" dediği takımın futbolcularından Mavililer'in böyle oyuncularının olması yakışmadı.
Son dakikalardaki penaltı tartışmasına ise bir şey diyemeyeceğim.
Milyarlarca dolar harcayan Abrahamovic'in hayalleri bir kez daha "cup" diye suya düştü.
Bakalım ilerleyen senelerde Chelsea'yi Şampiyonlar Ligi kupası kazanırken görebilecekmiyiz.
Barcelona'yı tebrik ediyoruz. Herkesin gönlünde yatan finali bize izletecekleri için. Şimdi gözümüz, kulağımız 27 Mayıs'ta Roma'da oynanacak finalde.


Iniesta, attığı golle bütün Barcelona taraftarlarını çılgına çevirdi. Gece facebook'a girdiğimde Jamaikalı olan dostlarımın bile iletilerinde deli gibi futbol yorumları yapılıyordu. Ki bu kişilerin kız olması ise ayrı bir dikkat çekilmesi gereken unsurdu.
Başka bir dünyadan geldiğine inanılan Iniesta'nın golü, Türkiye'deki bahisçileri, Katalanları ve Barcelona sempatizanlarını sevindirmiştir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder