29 Nisan 2011 Cuma

Bir rap ikonu olarak Snoop Dogg...





Günün anlam ve önemine uygun olarak William ve Kate'e buradan mutluluklar diliyorum... Bugün twitter'da sık sık bahsettiğim, Snoop Dogg'un Prens William'ın isteği üzerine yazdığı şarkı "Wet"i dinlerken yazıyorum bu şarkıyı..
Konumuz bir rap ikonu olan Snoop Dogg...
Calvin Brozadaurs isimli bu yetenekli, sevimli, zayıf, uzun boylu abimizin kariyeri hakkında bilgilendirme geçmeyeceğim... Çok merak eden google'dan bakabilir (google işletim sistemli telefon kullanıyorum ya reklamını yapıcam diye anlaştık. 1 gb internet veriyorlar).
Düşünün bundan birkaç yıl öncesine kadar yasal nedenler nedeniyle (çete üyesi olmak) İngiltere'ye alınmayan bir şarkıcı nasıl oluyor da Prens'in isteği üzerine şarkı yapabilecek kapasiteye ulaşıyor...
Aslında bu Snoop Dogg'un son yıllarını değerlendirme yazısı olarak anılabilir. Biraz geçmişe, biraz günümüze bakarak, biraz wikipedia benzeri bilgilerle değerlendirme yapalım.

Snoop Dogg kariyerine Dr Dre ile başladı. Şu dönemde bile çok büyük bir prodüktör olan Dre'nin en büyük keşiflerinden birisi Snoop Dogg... Peki nasıl oldu da şu sıralar Katy Perry gibi isimlerle bile düet yapmaya başladı?
Snoop Dogg, 1980'lerin sonundan bu yana rap dünyasının içinde. Bu yolculukta efsanelerden 2pac (RIP), Nate Dogg (RIP), Ice Cube, Dr Dre, MC Ren, NaS ve adını yazmaya üşendiğim onlarca isimlerle çalıştı. Çok önemli hitlere imza attı.

Snoop Dogg'un ilk çıktığı günden bu yana kliplerine baktığımızda, hep bi dalga geçme havası vardı... Çok ciddi, gangsta diye tabir ettiğimiz klipleri (bkz Vato) mevcuttu. Ama o funk müziğe yakın olan rap türü ile sürreal bi şekilde rap yapmayı tercih etti. Kliplerinde kendiyle dalga geçmesine rağmen saygınlğığını korumasını bildi. Bunun temel sebebi ise her zaman satan işlere imza atmasıydı.

Kartlarını doğru oynayan Snoopy, bugünlerde Samsung'un 4G teknolojisinin reklam yüzlerinden birisi. Düşünün 19 yaşında hapishanede olan bir adam şimdi dünya iletişim markalarından birisinin reklam yüzü. Bu herkesin kolay yapabileceği bir şey değil.
Snoop Dogg'un buraya gelmesinde müziğinin yanı sıra patronvarı bir havasının da olması yatıyor.
Kendisine gelen tekliflerin neredeyse birçoğuna olumlu yanıt veren, sempatik olan (o tiple sempatik oluyor mu demeyin, valla çok sevimli) Snoop Dogg, farklı projelerde yer almasını bildi.

The Blue Carpet Treatment albümünü ise, "Büyük bir adamın, en büyük olma yolundaki hikayesi" olarak yorumluyor... İşte en büyük adam olurken, Snoop Dogg çok büyük kazanımlarda bulundu. Bunlar neler mi ?
Rap dünyasında sarsılmaz bir yer. Belki kendisi rap müziğin mucidi değil ama bu müziği çok daha fazla kitlelere ulaştırmayı başardı.
Bunun temelinde de east-west gibi davaları aşabilmiş olması. Düşmanca tavır takınmadı kimseye. Hoş "20 saniyede bir ünlü" programında, Kanye West'i bu piyasadan silmek istediğini söylemişti ama Doggumentary albümünde John Legend ve Kanye West ile birlikte çalıştı.
İşte bütün bu her şeyi aşmış tavrı, umursamazlığı, kendisi ile eğlenebilmesi Snoop Dogg'u diğerlerinden farklı bir yere taşıdı.
Snoop Dogg'un son dönemde farklı işlere imza attığını sorgulamaya da pek gerek yok. Sebebi çok basit. Sıkıldı. "20 yıla yakındır rap müzik yapıyorum. Birlikte çalışmadığım kimse kalmadı. Artık farklı işler yapmak istiyorum. Mick Jagger, Madonna düet yapmak istediğim isimler" demişti.

Snoop Dogg, bu doğrultuda çıkan, "Malice'n'Wonderland" ve "Doggumentary" albümlerinde autotune denilen türe eğildi. Bu yolda, The Dream, Terrace Martin gibi isimlerle çalıştı. 2008'de çıkan, Ego Trippin'de ise yine farklı isimlerle birlikteydi. Genç nesile el verdi.
Şu sıralar, abuk subuk şarkılarla kulaklarımızı doldursa da Snoop Dogg vazgeçilmez bir rap müzisyenidir. Kendi deyimiyle dediği gibi çok büyük bir isimdir.
Dipnot: Şu sıralar Swizz Beatz'le bir albüm hazırlığında. Doggstyle 2 adını verebileceği konuşuluyor. Gerçek bir rap albümü ile Snoop Dogg'u yeniden aramızda görebiliriz.
Shizzle ma nizzle

10 Nisan 2011 Pazar

Eto'o harikalar diyarında!



İtalya'nın Inter takımındaki Kamerunlu forvet Samuel Eto'o'yu futbolu takip edenlerin yüzde 98'i bilir (Bu oranı bizim işyerinde yaptığım ankette elde ettim. 2 tane kadın çalışanımız bilemedi malesef. Onların da tek bildiği french oje zaten).
Neyse efendim bu abimiz geçtiğimiz günlerde şöyle bir demeç vermiş...
Haberi goal.com'dan olduğu gibi aktatırıyorum...
"Inter'in golcüsü Samuel Eto'o, takımının Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Schalke'yi eleyebileceğine ve yarı finale kalabileceğine inanıyor.
Son İtalya ve Avrupa şampiyonu San siro'da oynanan ilk ayağı 5-2 kaybetti ve tur şansını oldukça azalttı. Ancak Barcelona ile 2008-09'da, Nerazzurri ile geçen sene üçer kupa kazanan Eto'o yeteneklerine inanmaya devam etmek zorunda olduklarında ısrar ediyor.
Sky Sport İtalia'ya konuşan Kamerunlu milli oyuncu, "Şu an buna inanmak zor gibi görünebilir, ama futbolda imkansız diye bir şey yoktur. Her zaman hayal edebilirsiniz. Inter oraya gidip yarı final için gerekli sonucu almaya muktedir bir takım. Aynı şey lig için de geçerli, önümüzde hâlâ oynanacak iki ay var," dedi.
Inter Serie A' da cumartesi günü kendi sahasında Chievo'yu 2-0 yendi ve şu an Milan'ın sadece iki puan ardından ikinci sırada. Schalke ile Şampiyonlar Ligi çeyrek final rövanşı ise çarşamba akşamı oynanacak."
Şimdi bu cümleyi kuran arkadaşa ne diyeyim... Kendi sahanda 5 gol yemişsin... Tamam Bayern Münih'i elemenin verdiği bir gaz var. Anladık. Yaptıklarınız da ortada ama... Bu cümleyi kurduktan sonra, sesli ve random bi' şekilde, "dklşfdlşkwelşklşweahagagashdjsadklşfşdklajajajajajahhajdkdfekframkamkamakamkamkamkddjajahfjğpertoptrğpr235868970" şeklinde gülünür.
Belki arkadaşlarını gaza getirmeye çalışırsın da, sizi biz hep profesyonel futbolcular olarak bildik.. Hani işle duygularınızı karıştırmazzsınız... Türk takımları gibi değildiniz.. (Bize de nereden öğrettiler bunu? Belki o adamların da duygusu vardır. Kainatın en duygusuz teknik direktörü Jose Mourinho bile, Materazzi'ye sarılıp ağlamıştı. Baba, bir futbolcuya sarılıp ağlarsın. Tamam ama neden Materazzi? Başka futbolcu mu kalmadı? Ama Marco ile kanka olması Real'de pahalıya mal oldu. Zidane ile arası bozukmuş Jose'nin ama Real Madrid'deki kaynaklarım bunu yalanladı. Şaka lan nereden bileyim. Avrupa medyası yazıyor, biz de oradan okuyup hava atıyoruz) Nerede kaldı o soğukkanlılık??
Eto'o'ya da yeni taşındığı harikalar diyarında güle güle oturmasını temenni ediyorum. Öptüm. Kib. Bye