2 Şubat 2010 Salı

Çaresizlik dedikleri bu olsa gerek




Beşiktaş seçimleri bitti. Tribünlerin "yeter" diye yeri göğü inlettiği Yıldırım Demirören, 3.5 yıl daha Beşiktaş Başkanı olarak anılacak. Şimdilerde konuşulan şeylerden birisi de Murat Aksu'dan memnun olmayanların zorunluluktan Demirören'e oy verdiği yönünde.
Murat Aksu'nun gerek, babası, gerek iş dünyasındaki anılma şekli insanları zorunluluktan Demirören'den yana oy vermeye sürüklemiş gibi.
Kimileri de Aksu yerine daha güçlü bir isim çıksa Demirören'i devirebileceğini söylüyordu. Ancak hiç birisi olmadı. Demirören, bir kez daha ezici sayılabilecek bir üstünlükle başkanlık koltuğuna oturdu.
Yani işin temelinde çaresizlik yatıyordu.
Bu söylem bana yakın bir zaman önce yapılan yerel seçimleri hatırlattı. Birçok kesimin itici bulduğu AKP'nin oylarının düşmesine rağmen seçilmesinin temelinde de çaresizlik yatıyordu.
Kime sorulduysa "Ne münasebet ben oy moy vermedim" dese de kendileri hala iktidar parti olma özelliğini koruyor.
Beni üzen şey ise, birçok seçmenin "Çaresizdik, ne yapalım. Verdik gitti" söylemlerinin arkasına sığınması.
Neden beğenmiyorsak ve daha iyisi çıkmıyorsa "oy vermemeyi" tercih etmiyoruz???

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder