17 Şubat 2010 Çarşamba

Güne Hiddink'le başlamak



Sonunda beklenen oldu. Türkiye Futbol Federasyonu, Fatih Terim'in gidişinin ardından dünya markası sayılabilecek bir teknik direktörler anlaşmaya vardı; Guus Hiddink.
Hollandalı teknik direktörün şimdiye kadar hem milli takımlar, hem de kulüp bazındaki büyüklüğünü biliyoruz.
PSV Eindhoven'le yarattığı efsane, G.Kore ile gelen dünya dördüncülüğü, Avustralya'nın ilk kez Dünya Kupası'nda mücadele etmesi, Rusya ile başarısı, 6 ayda Chelsea ile alınan 1 kupa diye böyle listeyi uzatabiliriz. Devamını çok isteyenler wikipedia'dan bakabilirler uğraştırmayın beni uleyn!
Neyse efendim dönersek Hiddink Amca'nın gelmesi üzerine yapılacak yorumlara. Evet federasyon gecikti. Teknik direktör bulmak için biraz fazla zaman kaybettik gibime geliyor. Ama Hiddink gibi başarıya endeksli bir ismin gelmesi ile bu eleştirilerimizin oklarını biraz körelteceğiz.
Hı hı evet kendisi büyük hocadır. Şapkadan tavşan çıkartmayı bilir. Geçen sene, Avram Grant'ın içine ayıptır söylemesi sıçtığı (kusura bakmayın küfür etmedim şimdiye kadar bu blogta ama İsrailli hocanın toptan anlamadığını 100 kişiyle tartışırım, hoş öyle birileri çıkmaz sanırım ama o güzelim takımı ne hale getirmişti) Chelsea'nin onun gelmesi ile birlikte Star Wars Barcelona'yı elemeye ne kadar yaklaştığını hepimiz dün gibi hatırlıyoruz.
Futbolcuların demeçlerine bakarsak, kendisi babacan birisi. İşte bu da tam bizim tipik Akdeniz insanına uygundur. Sorunlara arkadaş gibi yaklaşacak ama laubaliliğe yer vermeycek.
Bu tip özelliklere sahip, kariyeri top noktaya en az 10 kere ulaşmış bir teknik direktörü getirdiği Mahmut Özgener ve ekibine sonsuz kez teşekkür ediyoruz. Belki ligde başaramadılar, marka değerini arttırmayı ama milli takım bazında birşeyler yaptıkları kesin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder