21 Ocak 2010 Perşembe

Günah keçisi Erman Toroğlu




EN kolayı günah keçisi bulmak.
Bakın Erman Toroğlu gitti, Türk Futbolu patladı bile.
Arda’nın şutları daha sert, Semih’in hava hakimiyeti arttı, Emre Belözoğlu kendini kaybetmiyor artık.
Ofsayt kaçırmıyor yan hakemler, tribünlerde küfür bıçak gibi kesildi.
Keçiboynuzu yazılarıyla yıllardır durumu idare eden spor yazarlarının hepsi birer Paul Auster oldu; o ne asil yazı tarzıdır öyle!
Dünyanın dört bir köşesinden Turkcell Süperlig’i ülkelerinde yayınlamak isteyen kanal yöneticisi yağıyor memlekete.
Messi, Rooney, Torres, Lampard, Drogba gibi yıldız isimler “Ya Türkiye’de oynarım ya da ben bu topu bırakırım arkadaş!” diye isyan bayrağı çekti.
A Milli Takım Teknik Direktörü olmak için Jose Mourinho ile Sir Alex Ferguson kapıştı. Mourinho, “Para istemiyorum yeter ki o değerli ülke futbolunu bir tanıyayım, deneyim kazanayım, kurban olam” dedi.
Erman Toroğlu gitti ya, artık her şey güllük gülistanlık oldu futbolumuzda.
Herkes efendi, herkes uzman, herkes dengeli, herkes futbolu iyi analiz ediyor.
Şansal Büyüka ve Erman Toroğlu’nu izlemeden pazar akşamı sayfa bağlayamayan gazeteler de bu gidişten sonra Japonya gazeteleri gibi 4-5 milyon satmaya başlar artık.
Hey, hey, hey! Artık Dünya Kupası da bizim sayılır...
Ne diyeyim ki ben bu duruma?
Beğen beğenme, kız kızma; Erman Toroğlu’na şu anda reva görülenler utandırıyor beni.
Yolları ayırmanın o kadar medeni yöntemleri varken; arkasından teneke çalınacak bir ortam yaratmak...
Ayıp, daha ne diyeyim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder