21 Ocak 2010 Perşembe

Seni ıskalayamazdım Ağca



Bir adam düşünelim. Türkiye'nin en önemli gazetecilerinden birisini öldürüyor. Daha sonra da dünyanın en yaygın dinlerinden birisinin ruhani liderini öldürmeye teşebbüs ediyor.
Daha sonra da yapmadığı şaklabanlık kalmıyor. Kendini peygamber ilan etmeler, devamlı aynı şeyi giymeler, mektup dağıtmalar falan derken ipin ucu kaçıyor.
Bu kişi daha sonra hapisten çıkıyor.
Çıkarken sanki bir katil gibi değil de bir vatan kahramanı gibi ağırlanıyor. Hani bir nevi Polat Alemdar'ın halka karışması gibi bir şey.
Onlarca kamera, basın mensubu, yandaş, dalkavuğun olduğu yerde yine şovunu yapmayı esirgemiyor bu şarlatanımız..
Maviler içinde geldim sana ey özgürlük kıvamındaki hareketleri insanın midesini kaldırmaya yeter de artar.
Daha ilginç olan şeyler ise tv ve gazetelerde yer almaya başladı. Televizyonlarda izlediğimiz kadarıyla kendisi devamlı lüks arabaların içinde. Yanında devamlı korumaları var. Bu imkana nasıl sahip oldu? Bu ilk sorumuz.
İkinci sorumuz ise bu tür saçmalıklara ne zaman son vereceği... Yok Hollywood'dan teklif almış, kardinal olması için para teklif edilmiş. Onlarca gereksiz şeyin sadece ünlü olma budalalığından geldiğini düşünüyorum. Yanılıyor muyum?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder