21 Ocak 2010 Perşembe
Neden sanat eseri değil?
THY beni çok gururlandıran bir adım attı ve dünya devi Barcelona (Barça) futbol takımına resmi sponsor oldu. Artık takım dünyada her maç yapacağı yere THY ile uçacak. Barça'yı yönetenlerin anlattığına göre bir kez uçmuşlar THY ile ve sunulan hizmetin kalitesine şaşırıp bu ortaklık için karar almışlar. Gayet tabii ki bu gelişme THY'nin bir dünya markası olarak yerini sağlamlaştırmakta attığı çok önemli bir adım da...
Ziyaretimize denk geldi, ilk gece Barcelona-Sevilla maçını seyrettik. Doğal olarak bizim grup da Barcelonalı'ydı. Zaten THY ile yeni işbirliği dönemi olmasaydı da Barcelona'da yapılan bir maçta karşı tarafı açıkça desteklemek pek akıl karı olmasa gerek. Bazı arkadaşlar soğuğa rağmen maç boyunca Barça formalarıyla oturdular. Onlara bakınca ben üşümeye başladım. Skor levhasının altında maç boyunca THY'nin adı gözüktü, saha kenarındaki panolarda da zaman zaman THY adı vardı. Devre arasında çekiliş yapıldı ve bir şanslı, uçak bileti kazandı. Görünen o ki; Barcelona ile birlikte THY'nin zaten yükselmekte olan dünyadaki marka olarak tanınma oranının daha da artacağı kesin. Birlikte yediğimiz yemekte Genel Müdür Temel Kotil'i gelişmelerden çok heyecanlı ve şevki yüksek durumda gördüm. İşini iyi yapıyor olmanın verdiği huzuru da yaşıyordu. Bu da belliydi.
Harika bir geziydi. Ama ben şimdi diyorum ki keşke o gece maçı seyretmemiş olsaydım. 90 bin kişilik dev stat çok güzeldi, seyirci çok kaliteliydi ama o maç benim hayatımı değiştirdi. Kendisiyle ilgili bir skandal yaşamış olduğum Orhan Pamuk'un o güzel kitabının açılış cümlesinde 'Bir kitap okudum hayatım değişti' yazmıştı. Ben de onu hatırlayarak artık 'Bir maç seyrettim hayatım değişti' diyorum. (Skandalın ne olduğunu ise biraz sonra açıklayacağım.)
Bu yönümü fazla yazmadığımdan bunu hiç kimse bilmez ama ben hayli tecrübeli bir futbol seyircisiyim. 6 yaşımdan bu yana statta izlediğim maçların sayısı yüzlercedir. (Sadece abartma sanılmasın diye binlerce demekten kaçındım). Barcelona-Sevilla maçını izlerken şaşkına döndüm. Eğer futbol oysa o zaman bizde oynananın adı nedir ki?.
Bu kadar şıklık ve stilli bir oyun görmemiştim ben. Üstelik tecrübeli spor yazarları Barcelona'nın o gece formunun tam olmadığını söylüyor. Formları bir de tam olsaydı o zaman şaşkınlıktan küçük dilimi yutardım herhalde. Her zaman istenildiği gibi sonuçlanmasa bile sahada yapılan her hareket üzerinde düşünülmüş ve amacı belli bir şıklık içeriyordu. Maç boyunca bana göre bir tane bile içi boş hareket yapılmadı. Adeta maçın koreografisi önceden yapılmış gibiydi. Buna bir de usta oyuncuları ekleyince ortaya tam anlamıyla bir şölen çıktı.
Maçı izlerken istemeden bizim halimizi de düşündüm. Takımlara dökülen onca paraya, bu kadar vefalı ve ateşli taraftara rağmen bizim takımlarımız bizlere hiçbir zaman o gece sahada gördüğüm türde şık ve stilli futbolu veremediler.
Ha tabii ki bizde de bireysel şık hareketler oluyor, maçı almak hırsıyla oynanılıyor ama burada ben futbolun bir sanat haline dönüştürülmesinden bahsediyorum. O gece statta sadece bir maç değil, sanat gösterisi vardı. Çok tatmin ediciydi ve tabii ki gurur duyan, dayanışma içinde olan seyircisi de oluşmuş Barcelona'nın. Takımı gibi stil sahibi olmaya, şık olmaya uğraşıyor taraftarları.
Maç boyunca atılan tek pas bile boşa gitmedi, hepsi de planlanmış vuruşlardı. Atılan her depar planlı ve amacına uygundu. Bu sanat şölenini ortaya koymak için çok disiplinli çalışmışlar, bu belliydi.
3 BÜYÜKLER UTANSINLAR
Şimdi soruyorum; Beşiktaş'a, Fenerbahçe'ye ve Galatasaray'a. Taraftarınızın size verdiği onca emeğe karşın sizler niye öylesine bir performans sergileyemiyorsunuz ki, neden sizde futbol bir sanat gösterisine dönüşemiyor? Seyirciniz Barça seyircisi gibi neden şanslı değil?..
Maçtan sonra arkadaşlardan bir tanesi Beşiktaşlılar'a takılmak için yanımıza geldi ve 'Maçı izleyen arkadaşlar Barcelona'yı Fenerbahçe'ye benzettiler' dedi... Takılmasını hoş bulmakla birlikte dayanamadım. Kendimizi hiç kandırmayalım arkadaşlar. Türkiye'de hiçbir takım seyirciyi böylesine büyüleyecek bir oyun oynayamıyor. Bunun nedenleri üzerinde düşünmek gerekir bence. Bu görüşüm herhangi bir takımımız bir gün Barcelona'yı yense bile değişmeyecek. Çünkü bizler belki yenmeyi biliyor olabiliriz ama futbolu sanat haline getiremedik bir türlü. Ne demek istediğimi anlamak için Barça'nın tek bir maçını izlemeniz yeter de artar bile.
THY'ye tekrar teşekkür ediyorum. Yeni sponsorluğunuz ile hem bana gurur verdiniz hem de beni zevkle taraftarı olacağım bir büyük takımla tanıştırdınız, sağolun.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder