Malumunuz büyükşehir belediyemiz kalktı, paraya kıydı, gitti Avrupa'dan metrobüs getirtti.
Binince insanın içi ferahlıyor. Çünkü gerçekten ferah bir yapısı var, kliması doğru çalışıyor.
Ama gel gör ki ara sıra çalışmayı unutuyor koskoca metrobüs... Bildiğin yolda kalıyor. Daha önce de bi'kaç kere gazetelere, internet sitelerine haber olmuştu.
Ben de "hadi canım ordan ya, koskoca otobüs nasıl durur" demiştim. Dememek lazımmış, bunu anladım. Çünkü ölümlü dünyada insanın başına her türlüsü geliyor.
Ben de Merter'den bindim. Evet bahsettiğimiz gibi içi gayet ferah. Ancak Sefaköy'e gelirken durduk.
Bildiğin durduk. Gitmiyoruz. Birkaç gerilim dolu dakikanın ardından itmek gerektiği anlaşıldı. Birazcık itelediler. Ben ise olayın fotoğrafını çekme derdindeydim.
Baktım ki insanların garip bakışları üzerime doğru yöneliyor, en iyisi telefonu geri koyayım dedim. Çünkü insanlarda sinir kat sayısı itilen metrobüsün ilerleme sayısından ters orantılı bir şekilde artıyor.
Şanslıymışız da birkaç metrenin ardından çalıştı meret. Biz de sağsalim yolumuza devam edebildik.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder