8 Mart 2009 Pazar

eğer Hürriyet spor dergisi kapanmasaydı bunu yayınlayacaktık ama kısmet değilmiş




BABASINI tanımadan büyümek…Parasızlıktan her türlü şeyi yapmaya açık olmak… Açlık sınırında geçen bir hayat… Hapishane hikayeleri… Bar kavgaları…
Bu vukuatlar bir rap yıldızına ya da çaptan düşmüş sönük bir futbol yıldızına ait değil…
NBA’in en sevilmeyen, en nefret edilen bir oyuncunun hikayesi bu… Çaylaklık yılında hiçbir oyuncuya saygı duymadığını, Majesteleri Michael Jordan ile karşılaştırılmayı kendisine hakaret eden birisi o…
7 Haziran 1975’te dünyaya gözlerini açtı Allen Iverson. Annesi minik Allen’i doğurduğu zaman daha genç kız adayıydı. 15 yaşında çocuğunu kucağına alan anne Iverson, bu küçük bebeğin NBA’in en skorer 3. oyuncusu olacağını tahmin edemezdi.
Küçük Allen, kendisi gibi küçük annesi ile sefalet dolu bir hayat sürüyordu. Geçinmekte zorluk çeken Iverson ailesinin en küçüğü Allen, spora Amerikan futbolu ile başladı. Iverson, Bethel Lisesi’nin futbol takımına girmeyi başardı. Futbol konusunda oldukça başarılı olan Allen, takımının Virginia eyaleti şampiyonu olmasında önemli bir role sahipti.
Annesinin isteklerine direnmeyen Iverson, şansını bu sefer de basketbolda denemeye karar verdi.
1993 senesinde yine aynı okulun basketbol takımı ile şampiyonluk yaşayan Allen Iverson, takım arkadaşlarıyla birlikte gittikleri bir bowling salonunda çıkan kavga sonucunda hapse düşer. Çıkan kavganın kasetlerinde kendisini hapse attıracak herhangi bir delil bulunmamasına rağmen, hakimin yakınının kavga içinde olmasından ve ırk ayrımcılığına kurban gittiğinden dolayı Iverson hapsi boylar.
17 saatlik, yetişkinlere göre olan bir sorgulama sistemine maruz kalan Allen, 4,5 ay sonra Virginia’nın ilk siyah valisi Douglas Wilder tarafından 1995’te affedilmiştir.
Özgürlüğüne kavuşan Iverson bu olay ile ilgili olarak, “Sıradan bir bowling salonunda benim insanları sandalye ile dövdüğüm söyleniyor. Ben bunu yapmış mıyım. Yaptıysam bile beni suçlayacak kadar yeterli delil var mı. Hem ayrıca bir kadının kafasında sandalye parçaladığım iddia edildi. Ben bir kadına vurabilir miyim. Bu çılgınlık” diye konuşmuştu.
Yaşadığı bu olaydan sonra birçok üniversite bu kavgacı gence kapılarını kapattı.
Babasız bir hayat geçirdiği için oldukça asi olan Allen’ı üniversite koçu John Thompson korudu… Iverson’u koçluğunu yaptığı Georgetown Üniversitesi’ne aldıran Thompson, daha lise yıllarında herkesin antipatisini kazanan Allen’a sahip çıktı, babalık yaptı. Allen’ın büyümesinde önemli bir rolü olan Thompson için süper yıldız şu cümleleri sarfediyor: “Koç benim babam gibiydi. Bana sadece koçluk yapmadı, beni korudu ve büyümemi sağladı. Onunla aramızdaki ilişki, koç-oyuncu ilişkisinden çok daha fazlaydı.”
Başarısı ile dikkat çeken Allen, Üniversiteler Arası Dünya Şampiyonası’na Amerika Milli Takımı ile katıldı. Turnuvada 16,1 sayı, 6.7 asist ortalaması tutturan Allen Iverson, herkesin odak noktası haline gelmişti. Aynı sene içinde “Doğu Yakası’nın en iyi defans oyuncusu” ödülünü aldı.
1996 senesinde Philedelphia 76ers tarafından NBA’e seçilen Allen Iverson, aynı sene içinde “Yılın Çaylağı” ödülünü aldı.
Kısa boyuna rağmen müthiş bir sıçrama yeteneği olan ve tek başına takım olma yeteneğini içinde barındıran Allen, 1998-1999 sezonunda 26,9 sayı ortalaması ile takımını play-off’lara taşıma başarısı gösterir. Orlando Magic’i geçen Philedelphia, bir sonraki turda Indiana Pacers’e elenir.
Bir sonraki sene 70 milyon dolar gibi rekor bir anlaşma ile sözleşmesini uzatan Iverson, aldığı paranın hakkını tam manasıyla vermiştir. Takımını o sezon Doğu Konferansı’nda finale kadar taşır. O sezon Allen, harika bir performans çıkartır. 28,6 sayı ortalaması ile oynayan Iverson, 22 Aralık 2000 senesinde Charlotte potasına 40 sayı bırakarak kariyerine bir rekor daha eklemiştir.
2000-2001 sezonunda önce fırtına gibi esen Vince Carterlı Toronto Raptors’u, daha sonra da Milwaukee Bucks’ı eleyen 76ers, finali dramatik bir şekilde Los Angeles Lakers’a kaybeder. 2000 senesinde NBA All-Star ödülünü Shaquille O’Neal’i geçerek alan Iverson, 2000-2001 sezonunda ise MVP seçilerek ne kadar iyi bir yolda olduğunu gösterdi.
Lakers’a kaybedilen finalde 48 sayı atarak kendisi ile sık sık kıyaslanan Kobe Bryant’a da iyi bir ders vermiştir.
İlerleyen sezonlarda beklenilen çıkışı yapamayan Philedelphia, sık sık sorunlar yaşamıştır. Ancak bu Allen’ı durdurmaya yetmemiştir. İlerleyen sezonlarda yüksek sayı ortalamasını devam ettiren Iverson, 2001-2002 sezonunda 31,6 sayı ortalaması tutturarak adını efsaneler arasına yazdırmayı başardı.
Takımın başına Larry Brown’un geçmesi ile daha iddialı bir hale gelen Philedelphia, Iverson’un Brown ile geçinememesinden dolayı sıkıntı yaşadı. Iverson, bazı hareketleri sık sık tekrarlattıran Brown için, “Benim gibi bir oyuncunun böylesine aptal taktikleri neden çalıştığını anlamıyorum. Hem de 25 kez” dedi.
2002-2003 senesinde de yerinde duramayan Iverson, bu sefer takımını Doğu finallerine taşıma başarısını gösterdi. Ancak karşılarındaki çok güçlü Detroit Pistons’a tek başına gücü yetmeyen Iverson takımının elenmesine engel olamadı.
2004-2005 sezonunda 30,7 gibi çok yüksek bir sayı ortalaması tutturan Allen Iverson, takımını yine play-off’lara taşımayı başardı. Ancak karşılarına bir kez daha çıkan Detroit, 76ers’ın bütün hayallerini bitirdi.
2005-2006 sezonunda bu sefer kendisini aşan Iverson, 33,7 gibi müthiş bir ortalamaya daha imza attı. Ancak koç Jim O’Brien’in beceriksizliklerinden dolayı takımını play-off’lara taşıyamaz. Takımının başarısızlıklarına katlanamayan Iverson, 10 senesini verdiği Philedelphia’dan Denver Nugets’a gider. Denver’a Andre Miller, Joe Smith ve 2 draft hakkını veren 76ers kan kaybetmeye devam ediyor.
Carmelo Anthony ile aynı takımda buluşan Iverson, Nuggets’ı ilk sezonunda play-off’lara taşımayı başarır. Denver’da sadece 2 sezon kalabilen tecrübeli oyuncu, Chauncey Billups, Antonio McDyess ve Cheikh Samb karşılığında tekrardan doğu yakasının yolunu tuttu.

Suç makinesi
THE Answer lakaplı Allen Iverson’un suç dosyası bir hayli kabarık. Rahat durmayan Iverson, sık sık hapse girip çıktı. İmza attığı astronomik ücretlerin birçoğunu da kefaletine ödedi. 1996 yılında yılın çaylağı seçilen Iverson, bu sene içinde babası ile tanıştı. Bir bar kavgasında tartıştığı adamı bıçaklayan Iverson, bıçakladığı kişinin babası olduğunu öğrendiğinde ise şok olduğunu açıkladı.
1997 yılında arkadaşları ile birlikte arabasıyla sürat yaparken yakalanan The Answer, ruhsatsız silah taşımak ve esrar bulundurmaktan dolayı göz altına alındı. Iverson, toplumsal hizmet cezasına mahkum edildi.
2002 yılında karısı Tawanna ile kavga eden Iverson, eşini dövdüğü için göz altına alındı. Kuzenine sığınan karısını takip eden The Answer, kuzeninin evine girmeye çalıştığı için de tutuklanmıştı.
2004 senesinin ikinci yarısında antrenörleri Chris Ford için hakaret dolu cümleler sarf etti. Kendisine yaptırdığı antrenmanları hakaret olarak algılayan Iverson, Ford için “O tam bir aptal” dedi.
2005 senesinde Charlotte Bobcats deplasmanına giden Iverson, ünlü emlakçı Donald Trump’un kumarhanesi olan Trump Taj Mahal’de gecenin geç saatlerine kadar kumar oynadı. Bunun için Iverson 10 bin dolar ceza aldı.
2007’de Nuggets’in, eski takımı Philedelphia ile oynadığı maçın hakemi Steve Javie’yi eleştiren Iverson 25 bin dolar para cezasına çarptırıldı.

Iverson yüzünden kıyafet yasağı geldi

ALLEN Iverson’un asi yaşam tarzı hayatını da etkisi altına almıştı. Gangsta rap müziğine yatkın olan ve Doğu Yakası rapper’ları ile çok yakın bir arkadaşlığı olan Iverson, 2002 senesinde en iyi atlet ödülünü Jay-Z’nin elinden aldı.
2000 senesinde Iverson, bu sefer haddini fazlasıyla aştı ve NBA’in sahibi olan David Stern’i bile çileden çıkarttı. Sert bir rap şarkısı yazan ve eşcinsellere hakaretler yağdıran Iverson’un “Jewelz: 40 Barz” şarkısı bütün Amerika’yı alt üst etti. Birçok eşcinsel grubu Iverson’u protesto etmek için yürüyüşler düzenledi. Daha sonra bu şarkıyı yasaklattıran eşcinseller, Iverson’un albümünün satışını da sakıncalı olduğu için engelledi. The Answer’ın da müzik kariyeri böylece başlamadan bitti.
Rap müziğinin giyim şeklini kıyafetlerine de taşıyan Iverson, yırtık pantolonlar, full kepler, bol tişörtlerle rap yıldızı gibi etrafta dolaşıyordu. NBA Yönetimi’nin sevmediği oyuncuların başında gelen Iverson yüzünden kıyafet yönetmeliği çıktı.
Oyuncuların hip-hop yıldızı gibi gezmesini istemeyen NBA Yönetimi, uyarılara rağmen böyle giyinen oyuncuların cezalandırılacağını açıkladı. Ancak bütün uyarılara kulak asmayan tek bir isim vardı. O da Allen Iverson’du. The Answer, “Hip-hop ve rap müzik benim yaşam tarzım. Ne olursa olsun bu şekilde dolaşacağım. İsteyen istediği cezayı versin” diyerek asi duruşunu tekrarladı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder